10.05.2011

bir yarım umuttur elimizde kalan

"kendini bilmek. kendini unutmak. unutulan ya da bilinen neydi? yarım umut? ellerine baktı fikret. kendini hissetmeye çalıştı."
yolgeçen hanı, pınar selek


Pınar'ın Yolgeçen Han'ını bitirdim. Kitap ayracım senin fotoğrafındı. 5-6 sene önce çekmiştim sanırım. Bu fotoğrafı Ahmet'e göndermek için koymuştum kitap arasına ama başka fotoğraflar gönderdim. Bu kaldı.
Nilgün'ün "kızı giydirmiş, süslemiş yine" demesi geliyor aklıma, sen akşamüstü çıktığında Mis Sokak'a. Sokağın sonuna doğru oturursun, yoldan geleni geçeni izlersin, bira içersin. Sonra kalkıp dolanırsın. Derdini anlatmaya bir insan arayarak.
Bazen konuştuklarını, anlatmaya çalıştıklarını anlamam. Çabalasamda olmaz. Gözlerin konuşur benimle, kolların, ellerin bir kuşun kanatları gibi. Evden, soğuktan, hasta olduğundan, yan dükkanlardan birinin seni kızdırdığından, uzun uzun anlatırsın.
Birkaç kere evinin önünde de görmüştüm seni. Basamağa oturmuş örgü örüyordun. İlgilenmiyordun kimseyle, örgüye dalıp kim bilir nerelere...
Ben de kitaba daldım. Arada seninle karşılaşarak. Hikayeler beni kanatlandırdı, sonra kanatlarımı kırdı, toprakla birleştirdi, yürüttü, yürüttü, yürüttü... Arada seninle konaklayarak yürüdüm. Yolculuk bitti. Şimdi bu fotoğrafı gönderebilirim Ahmet'e. Yolgeçen Han'ından bir Metin Altıok alıntısıyla "Bir yarım umuttur elimizde kalan".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder